23 Haziran 2016… Sualtı araştırmacıları, Beylikdüzü açıklarında sonarlı çalışma sonrasında tespit edilen alanlara dalıyorlar… Bu defa görüntü çok net değil, o gün deniz fırtınadan dolayı dalgalı. Dip bulanık… Bu sebeple sualtı görüntüleri istenilen gibi değil. buna rağmen bir takım parçalar, taş bloklar seçilebiliyor. Sualtı Görüntü Yönetmeni Cumhur Ayar'ın gösterdiği bazı parçalar var. Ayrıca taş bloklar dikkat çekici. Bu taş blokların antik dönemden kalma mendirek, ya da dalgakıran'ın taş blokları olduğu tahmin ediliyor… Bu anlamda, İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Yrd. Doç. Dr. Denizhan Vardar'ın Beylikdüzü Belediyesi için yapmış olduğu sonarlı araştırma çok önemli. Lütfen bu araştırmayı inceleyiniz. Zira bu araştırma raporunda, Beylikdüzü kıyılarında, sualtında, bir buçuk kilometre uzunluğunda 2 adet, taş bloklardan oluşan mendirek görünüyor. Bu çok önemli bir bilgi. Bu bilgi ilk kez gün yüzüne çıkıyor… Kimbilir, belki de İstanbul'un en eski limanı Beylikdüzü sahillerinde…
1960'lı yıllar… Güreşler, Beylikdüzü ve Bölgesinde geçmişten günümüze yüzyıllardır devam ediyor. Bu bir gelenek. Fotoğrafta Gürpınarlı iki yaşlı vatandaş geleneklerinin gururuyla poz vermişler. Kim mi bu iki kahraman güreşçi; sakallı olan Koca Ahmet lakaplı Ahmet Karaduman, yanındaki ise Tahir Ağa… İkisi de 1. kuşak mübadil. Selanik göçmeni. Allah rahmet eylesin…
1989 yılı Mart ayı… Dönemin SHP Milletvekili Mustafa Sarıgül, 1989 yılı yerel seçimleri için Kahve önünde seçim propagandası yaparken. Hemen yanında oturan Mustafa Göçküncü. Mekan; İsmail'in kahvesi. Kenarda bir soba, dolap üzerinde küçük tüp. O kahve artık günümüzde yok. Yıllar su gibi akıp gitmiş…